USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

SİYASETİN ÖZNESİ, İNSANDIR…

SİYASETİN ÖZNESİ, İNSANDIR…
07-08-2014 18:28
Google News
Kişi, karşısındakini kendisi gibi bilir. Kendisinden başka herkesi, hırsızlık ve yolsuzlukla kolayca ve sürekli itham edenin; mutlaka hırsızlıkla, yolsuzlukla bir ilintisi ya da eğilimi vardır. İftira ederken, müfterinin içinden geçen sessiz cümleler şunlardır; “Ben olsam çalardım, o da mutlaka çalmıştır…” ya da “ben çaldığıma göre, o da çalmıştır…” İftira, ahlaksız bir fırsatçılıktır… İnsanoğlu; dürüst olmakla, fırsatçı olmak arasında imtihandadır. Hedefe varmak için her yolu; iftirayı, yalanı mubah gören fırsatçı anlayışın, ne inancımızda ne de örfümüzde yeri yoktur. Rakibini, önceden belirlenmiş kurallar içinde alt edemeyeceğini görüp; fırsatçılığa tevessül etmek, kuraldışı yöntemlere başvurmak asla dürüstlük değildir. Siyaset, ticaret, sanat ve hayatımızın her uğraş alanı; dürüstlük ile fırsatçılık arasında her birimizi tercihe zorlar. Fırsatçılık, nefse hoş gelir… Birilerinin hakkını gasp ederek, gayri ahlaki yöntemlerle, kısa yoldan hedefe gidebilmenin kolaycılığı nefsimizi tahrik eder. Dürüstlük; hak hassasiyeti, emek ve bilgi gerektirir… Allah cc, doğru ve dürüst olana yardım eder. Bazen, kısa vadede fırsatçılık kazanıygibi görünse de, nihai kazanan hep dürüstlük olur. Kaliteli siyasette, dürüstlük temel ilkedir. Hasetlik, kıskançlık ve fırsatçılığın en yoğun yaşandığı alan da, maalesef yine siyasettir. Rakibini ve özellikle İktidarda olanı, medenice eleştirip; kendilerinin daha yetkin olduklarına ve daha fazla hizmet edeceklerine halkı ikna etmek yerine; akla hayale gelmedik iftiralara sarılmak, hakaret ve aşağılama yoluna gitmek; aslında acziyetin bir ifadesidir. Her fırsatta, halkın aldatıldığını söyleyenler, aslında halkı aldatma peşindedirler. Halkı ve halkın değerlerini küçümseyip; kullandığı oyu bile kendi oylarıyla eşit görmek istemeyen seçkin(!) siyasetçiler; milletin feraset süzgecinden bir türlü geçemediklerini çoğu kez yaşayıp gördüler… * Bireyler, kararlarında her an yanılabilir, ama çoğunluğun yanılması daha zordur. Dolayısı ile toplumun verdiği kararları iyi okumak, topluma kulak vermek, siyaset erbabının temel hassasiyeti olmalıdır. Halkın inancıyla kavga ederek, yaşam tarzını hgörerek, tercihlerine dudak büzerek siyaset yapanlar; halktan bulamadıkları desteği başka adreslerde aramak zorunda kalır; “Demokrasi sandıktan ibaret değil,” demeye başlarlar… Siyaset, sadece hitabete ve hamasete dayalı bir alan değildir. Bilim ve aklın yoğun şekilde kullanılmasını da gerektirir. Profesyonelce hazırlanmayan kampanyalar, halka saygısızlıktır, başarılı getirmesi zordur. Halkın; duygularını okuyamayan, kalbine giremeyen, güvenini kazanamayan siyasetçi, başarılı olamaz. Çok çalışmak, çok kişiye ulaşmak, çok el sıkmak matematik olarak iyi bir gösterge olsa da; sevgi yoksa gönülden gönle iletişim köprüleri kurulamamışsa netice almak mümkün değildir. Bu gerçeği şu cümle ile özetleyebiliriz; ‘siyasetin başarısı matematikle ifade edilse de, süreç psikolojiktir…’ * Demokrasilerde siyasetçinin ana muhatabı, halktır. Hem hizmet ederken, hem de dönüp destek isterken karşısında hep halk vardır. Halkı; demokrasinin öznesi olarak değil, kendi ideolojileri istikametinde şekillendirilecek hamur gibi gören zihniyetler, geçmişte ki örneklere aldanmasınlar; günümüz bilgi ve iletişim toplumunda; jakoben (tepeden inmeci) uygulamaların zemin ve destek bulması artık mümkün değildir. Demokrasi; çoğunluğun, çoğulcu bir anlayışla, her kesimle diyalog içinde ve her kesimin taleplerini dikkate alarak, yönetme gücünü kullanmasıdır. Halkın yönetme erkini-iradesini içimize sindirmeden, demokrasiden söz edemeyiz… Özellikle, rakibinin halkla kurduğu sağlam köprüyü görüp, benzerini hatta daha güçlüsünü kurmak yerine; demokrasi dışı güçlerle ittifaka yönelerek, sistemi çökertmeyi tercih etmek; ihanete eşdeğerdir. Siyasetçiler, demokrasiye ne kadar sahip çıkar, milletin iradesine ne kadar saygılı olurlarsa, meşruiyetlerini bir o kadar pekiştirmiş olurlar. Aksi halde; siyaset dışı müdahalelere açık bir yapıda, demokrasiyi yaşatmak güçtür. * Siyaset toplumsal bir faaliyettir, öznesi insandır. Her insan keşfedilmeye değer, birer farklı dünyadır. Muhatabımızı tanımak için; önce kendimizi tanımamız, ardından da empati yapmamız işimizi fazlasıyla kolaylaştırır. Siyasetçi, muhatabıyla kurduğu samimi iletişim sayesinde, karşılıklı sevgi ve güveni tesis etmişse; o birey bakımından hedefine ulaşmış demektir. Kimsenin, bu bağı kolayca koparması mümkün değildir. Oya değil, yüreğe talip olmak, sevgi ve dua istemek; başarının anahtarıdır… Halkımız; iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan, güzeli çirkinden ayıracak ferasete sahiptir. Halkımız; kimin ne yaptığını, ne niyette olduğunu, kendisi ve ülkesi için kimin hizmet ettiğini, edeceğini bilir. Halkımız; hizmete ve yatırımlara kimlerin engel çıkardığının, hangi güçlerin kimlerle işbirliği yaparak ülke kalkınmasına ket vurmak istediğinin, kirli planların ve karanlık senaryolarında farkındadır. Halkımız; darbeci, demokrasiyi özümsememiş, projesi olmayan, ufuksuz, vizyonsuz siyasetçilerle değil; elli yıl öteyi hedefleyen, ülkenin her karış toprağı için projesi olan, millet iradesini korumayı vatan müdafaası gibi gören, kendisi gibi düşünen ve yaşayan siyasetçilerle; sevgisini ve duasını paylaşır… 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerine birde bu perspektiften bakmakta yarar var… Abdullah Yıldız
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42